16 Kasım 2010 Salı

bi kerecik daha kimsem olsan?

ben geldim.. kızın..


hoşgelmedim.. hoştagörmedim..

ağrıların yokken bu yatmak niye?

azcık doğrulsan elini versen..

git babanın elini öp dediler

öldü diyemedim gitti diyemedim

bayram gelmiş bilemedim baba

ben geldim baba

kıyamadığım ellerini öpmeye

doyamadığım kokunu duymaya..

öyle çok uzaktan değil amma

yorgun geldim

hediye bıraktığın bayramlardan kaçtım

namazsız sabahlardan..

pabuçlarımı bırakıp başucumda,

mendillerimi savura savura geldim

olur ya bi ihtimal

duyarsın, ses edersin

yasemin der su istersin diye geldim

belki sende özlemişsindir diye geldim

saçlarım belimde çok uzadı bak

sen seversin, öpersin diye geldim

kimselerin ellerini öpmeden geldim

elini veremezsen

taşını öpeyim başıma koyayım diye geldim

kimsem yok benim baba

kimsem hep sensin diye geldim

alıp götüreyim

evimize dön diye geldim

yetişemediğin bayrama

bi kerecik daha olsun

yetiştireyim diye geldim..

çiçek açmış taşın toprağın baba

bi çiçeğin de ben olayım diye geldim

kalk baba gönderme sensiz bu bayramlara

kalk baba kaçıncı bayram bilsen..

ah gene unutmuşsun hesabı..

bilsen yapmazdın sen baba

yazına yüz sürdümde geldim,

yazgıma ah ettimde geldim..

beni yetim bayramlara bıraktın baba..

29 Eylül 2010 Çarşamba

..

onca zaman kurmayı başaramadığım cümlelerin yansıması var gözlerinde avuçlarıma düştükçe amin gibi sürüyorum yüzüme..

8 Eylül 2010 Çarşamba

yinemi bayram?

her bayram arifem böyle olur.. bi yanım bezgin, küskün, suskun, acıyı kemiren diğer yanım asi, saldırgan, meydan okuyup hesap soran..


sen hangi yarıma aitsin bilemedim.. başucu yepyeni pabuçlu uyku sefası sabahı elini öpmeyi bekleyen yaseminmi? yoksa öpmeye kıyamadığım elinin yokluğunu koynuna alıp arife bitesiye kadar metastaslara küfür edip göz çürüten yaseminmi?

24 Mayıs 2010 Pazartesi

. .. ... .... ..... ......


. .. ... .... ..... ......



üç noktalardan üç virgüllerden vazgeçeli pek uzun olmamıştı


zaten noktalarla aram hiçbir zaman iyi değildi


ama pazar kahvaltılarını hep sevdim.


hoşgeldin o zaman


çay, peynir ve şeker gibi bir öpücük var menümde.


umarım hayat boyu tüm pazarlarım bu rahatsızlıkla geçer


verdiğin bu huzur ve mutluluk rahatsızlığından dolayı teşekkür ederim


seni seviyorum

23 Mayıs 2010 Pazar

hoşgeldin huzurum

senmiydin huzur yoksa ara ara masumca bakışınmıydı çözmek imkansızdı,,, önemi yoktu ki huzurdu bana gelmişti, hoşgelmişti,,,

12 Ocak 2010 Salı

derin,,,






bellidir kırık aynaya yansıyan yüzün
görülmemiş ama aşina
bilinmemiş ama tanıdık
düş gibi hayal gibi
bir görünür gölge gibi ama sessiz
yazmaya yeltenmiş eller kalemlerde
okunmuş ama yazılmamış gibi
güçlü bir tahmin gibi
seçici bir kudret
kayıp bir zaman dilimi
kırık kırsık cümleler
yarım yamalak kelimeler
herşeyi tam anlatacakken susmuş
tam yazacakken kalem tükenmiş
şimdi sen yaz yazgının masalını
sen çiz çizginin gidisini
masada herşey,,,
tükenen kalemler, hayalet kağıtlar
sen seç bilinmez zamanlar
öldür göm, yak savur,,,